top of page

Özgürlük ve Güvenlik Hakkı İle İlgili Çok Önemli Bir Dava Olan Wemhoff v. Almanya Davasının Çevirisi

Yazarın fotoğrafı: Kadir ÖztürkKadir Öztürk

Özgürlük ve Güvenlik Hakkı’ ile ilgili çok önemli bir dava olan Wemhoff v. #Almanya Davası (Başvuru no 2122/64), karara bağlandığı 1964 yılından beri ‘Özgürlük ve Güvenlik Hakkı’ kapsamındaki şikayetler ile ilgili #AİHM'in her zaman atıf yaptığı temel bir karar olmuştur. O zamandan beri pek çok dile çevrilen kararın tarafımca yapılan Türkçe çevirisi de #HUDOC’ta kısa bir süre önce yayımlanmıştır (Kararın Türkçe çevirisine ulaşmak için tıklayınız).


Özellikle ‘Özgürlük ve Güvenlik Hakkı’ kapsamında şikâyeti olan bireysel başvurucuların, davası olan temsilci ve de avukatların bu çeviriyi okumalarını tavsiye ederim. Bu karar, ‘Özgürlük ve Güvenlik Hakkı’nın ince noktaları hakkında doyurucu bir bilgi sunduğu gibi, Taraf Devlet (Almanya), Avrupa İnsan Hakları Komisyonu (1953-1998) ve Mahkeme yargıçları arasında yaşanan tartışmalar, hukuk anlayışının kişiye ve coğrafyaya göre nasıl değiştiğini de gözler önüne seriyor. Kararda doğası gereği sorgulayıcı Anglo-Sakson Hukuk Sistemi ile yine doğası gereği Suçlayıcı Kıta Avrupası Hukuk Sistemini farklılıklarını da bulacaksınız. Dahası #Sözleşme’nin her ikisi de eşit güce sahip olan İngilizce ve Fransızca metin arasındaki anlam farklılıklarının yorumlanması, hukuk alanından çıkıp da bir fiilin (Juger: yargılamak [Fr.]) edilgen anlamını tam olarak ne zaman kazandığı yönündeki dilbilgisel açıklamaları okumak da bir hayli keyifli. Tüm tartışma, İngilizce ve Fransızca metin arasındaki anlam farklılıklarına bağlı olarak başvurucu Wemhoff’un tutukluluğunun bitiş tarihini bulma amacı etrafında dönüyor.


Kararda aşağıdaki konu başlıklarını bulacaksınız:

  • Özgürlük ve Güvenlik Hakkı kapsamında dile getirilen bir şikâyetin değerlendirilmesi gereken yedi kriter (Komisyonun sunduğu bu kriterler Mahkeme tarafından kabuk görmemiştir, s. 11§2).

  • Anglo-Sakson Hukuk Sistemi ile Kıta Avrupası Hukuk Sistemi’nin farklılıkları (Yargıç Zekia’nın görüşü, s.32-34).

  • Sözleşme’nin 5. Maddesi ile 6. Maddesinin güvence altına aldığı ‘makul süre’ kavramı arasındaki fark (Mahkeme’nin görüşü, s.13§13).

  • Özgürlük ve Güvenlik Hakkı’ndan şikayet eden kimsenin başvuru yaptıktan sonra ayrıca şikayetin kabul edilebilirliği hakkında Komisyon karar verdikten sonra başvurucunun devam eden hürriyetten yoksunluğunu Mahkeme’nin göz önünde bulundurması gerekliliği ( Yargıç Terje Wold'un Bireysel Görüşü, s. 24-25).

  • Alman Hükümeti’nin ‘tutuklu yargılamanın başvurucunun lehine olduğu’ yönündeki savunması (s.15§20).

  • Sözleşme’nin 6. Maddesi ile güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının şüpheliye ilk suçlamaların yöneltildiği tarih olduğu (s.22§19).

  • Sözleşme’nin 6. Maddesi ile güvence altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ilk derece mahkemesinde açıklanan hüküm kesinleşinceye kadar devam ettiği (s.22§18).

  • Tutukluluk süresinin mahkûmiyet durumunda beklenecek cezanın uzunluğuna çok yaklaşması durumunda, masumiyet karinesi ilkesine tam olarak saygı gösterilmemiş olacaktır (Komisyon görüşü; s.11§2 (i) ).

  • Tutukluluk süresinin sona erdiği tarih ile ilgili görüşler (Aşağıda Tablo-1’de sunulmuştur).

  • Sözleşme’nin İngilizce ile Fransızca metinleri arasındaki anlam farklılıklarına dair yorumlar (Aşağıda Tablo-2’de sunulmuştur).

Son iki konu ile ilgili meslektaşlarımın ve okuyucularımın çok daha kolay erişebilmeleri için bu konu başlıkları ile ilgili hangi taraf ya da yargıcın hangi sayfa ve maddede ne ifade ettiğini de bir tablo halinde aşağıda sundum.


Tablo 1:

Tablo 2:


Kararı okumadan önce aşağıdaki hususlar ile önemli tarihlerin bilinmesi gerekir:

  • Avrupa İnsan Hakları Komisyonu, 1953'ten 1998'e kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yardımcı olma konusunda önemli bir rol oynamıştır. Komisyon’un görevi, bir başvurunun Mahkemece kabul edilebilir olup olmadığını değerlendirmekti, yani bir başvurucunun Mahkeme’ye ulaşmasından önce bir filtreleme görevi görmekteydi. Komisyon eğer bir başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verirse, davanın gerçeklerini belirlemek için başvuruyu inceler ve taraflar arasında dostane çözüm arayışına girerdi. Dostane bir çözüm sağlanamazsa, Komisyon, bir ihlal olup olmadığına dair bir görüşle birlikte, tespit edilen gerçekler hakkında bir rapor yayınlayarak #Mahkeme’ye sunardı. #Komisyon üyeleri, Bakanlar Komitesi tarafından seçilir ve bu üyeler altı yıl süreyle hiçbir devlete bağlı olmaksızın görevde kalırdı. 1998 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin yeniden yapılandırılmasıyla Komisyon’un faaliyetine son verilmiştir.

  • Einstellung (Geçici Durdurma Kararı): Alman Ceza Muhakemesi Kanununun 154. maddesi (Strafprozeßordnung <StPO> 154f) uyarınca sanığın yokluğu veya başka bir kişisel engel, esas davanın açılmasını veya yürütülmesini daha uzun bir süre engelliyorsa ve henüz kamu davası açılmamışsa, Cumhuriyet savcılığı, olguları mümkün olduğu kadar açıkladıktan ve kanıtları gerektiği kadar güvence altına aldıktan sonra yargılama geçici olarak durdurabilir.

Davada Önemli Tarihler:

  • 09/11/1961: Başvurucu yakalandı. Bu sürenin tutukluluğun başka bir deyişle özgürlükten mahrumiyetin başlangıcı olduğuna dair taraflar arasında bir görüş ayrılığı yoktur. Bu bahis açılmışken şu hususu belirtmek isterim: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, Özgürlük ve Güvenlik Hakkı kapsamındaki şikayetler ile ilgili Mahkeme’ye sunduğu yazılı görüşlerinde başvurucunun özgürlüğünden mahrum kaldığı sürenin başlangıcı olarak hukuksuz bir şekilde gözaltı/yakalama tarihini değil de sulh ceza hakimliği tarafından verilen ilk tutukluluk kararını dikkate almaktadır. Bu konu ile ilgili yazıma buradan ulaşabilirsiniz.

  • 10/11/1961: Başvurucu tutuklandı.

  • 23/04/1964: İddianame mahkemeye sunuldu

  • 09/11/1964: İlk derece mahkemesi sıfatıyla Bölge Mahkemesi önünde dava açıldı.

  • 07/04/1965: Başvurucu üzerine atılı suçtan ilk derece mahkemesince mahkûm oldu.

  • 09/01/1964: Bireysel başvuru tarihi.

  • 17/12/1965: Başvurucu hakkındaki mahkûmiyet kararı kesinleşti.

  • 20/10/1966: Başvurucu şartlı salıverildi.


Davanın tarafımca yapılan ve Mahkeme'nin web sitesinde yayımlanan Türkçe çevirisi için buraya,

Davanın orijinal İngilizce metni için buraya,

Davanın orijinal Fransızca metni için buraya tıklayınız.


Keyifli okumalar dilerim.


Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Kadir Öztürk

+90 545 154 8040

Yeşilova Mah. Yeşilova Sok. No:33/1

Çarşamba / Samsun

TÜRKİYE

Adsız_tasarım__1___1_-removebg-preview.png
KÜÇÜK_LOGO-removebg-preview.png

 

Uluslararası alanda tecrübeli bir insan hakları hukukçusu olan Kadir Öztürk, baroya kayıtlı bir avukat değildir.

©2023 Kadir Öztürk

bottom of page