top of page

HÜKÜMET'İN BİNLERCE SAYFALIK SAVUNMASININ ÖZETİ İŞTE ŞU DÖRT PARAGRAF

Yazarın fotoğrafı: Kadir ÖztürkKadir Öztürk

Güncelleme tarihi: 2 Haz 2023

15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişiminin ardından yapılan haksız tutuklamalar ile ilgili Türk Hükümeti'nin yapılan haksız tutuklamaları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde savunmak için nasıl da çırpındığınınım bir göstergesi aşağıdadır. Hükümet, Mahkeme’ye binlerce sayfalık savunma sundu, binlerce sayfayı okumaya gerek yok, bu savunmanın özeti aşağıda Hükümet’in sunduğu dört paragrafta özetlenmiş zaten.


Hükümet savunmasında genel olarak ‘Tutuklama kararlarında yeterli delil yoktu ama yaşadığımız darbe tehdidi sonrası bizim bunları tutuklamamız gerekirdi’ diyor. Daha önceden birilerinin dediği gibi ‘DARBE GİRİŞİMİ BİR LÜTUFTU, ASIL MESELE TUTUKLAMAK İÇİN ZEMİN HAZIRLANMASI’ydı. Bu nedenle de tutuklama kararlarında yeterli delil olup olmaması da Hükümet’in umurunda değil.


Hükümet, akıllara durgunluk veren savunmasını bir adım daha da öteye götürerek ‘tutukluluğun gerekçesinin tutukluluk sırasında var olan gerekçelerle sınırlı olmaması’ gerektiğini’ savunuyor. Ne yani? BİZ BUNLARI TUTUKLAYALIM DA SONRADAN GEREKİRSE DELİL Mİ ÜRETİRİZ DEMEK İSTEMİŞLER?


Son olarak da Hükümet, darbe girişimi öncesinden hazırladığı fişleme listesine atıf yaparak ‘BENİM TUTUKLAMAM LAZIM, ELİMDE GÖSTERGE VAR ANCAK SONRA AÇIKLAYABİLİRİM, BİR KILIFINI BULMAM LAZIM, BANA BİR SÜRE VE BEN ÖNCE TUTUKLAYAYIM Bİ!’ (aşağıdaki dördüncü paragraf) şeklinde savunma yapması aslında tek başına Hükümet’in binlerce sayfalık savunmasını Hükümet’in asıl niyetini ve tutuklamaların yasallığının bulunmadığını gözler önüne seriyor.


‘BİR OY AYASOFYA’YA BİR OY DA BAŞÖRTÜSÜ’NE’ diyerek oy isteyenlerin hadi demokrasiyi bir araç olarak gördükleri için insan hakları umurlarında değil de ‘Nas’ diye siyaset yaptıkları halde kul hakkı da mı hiç mi umurlarında değil.


Hükümet’in savunmasının ilgili kısmı aşağıdaki gibidir:

<<...

Anayasa Mahkemesi, özellikle darbe girişiminin hemen ardından ortaya çıkan koşullar altında bu tür bir tutuklama emrinin verildiği durumlarda, güçlü bir suç şüphesinin varlığına işaret eden tüm delillerin, tutuklama kararında yeterince açıklanamayacağını kabul etmektedir.


Hükümet, darbe girişiminden sonra verilen tutuklamalar açısından bu yöntemin kullanılmasının bir zorunluluk olduğu kanaatindedir. Hükümet, Mahkeme'nin dikkatini, özellikle darbe girişiminden hemen sonra çıkarılan tutuklama kararlarında bir suçun işlendiğine dair güçlü şüphe olduğunu gösteren kanıtları ayrıntılı olarak ifade etmenin zorluğuna çekmek istemektedir.


Hükümet ayrıca, başvuru sahiplerinin tutuklanmasını gerektiren makul bir şüphenin olup olmadığına ilişkin şikâyetin, tutukluluk sırasındaki kanıtlarla sınırlı olmaması gerektiğine işaret etmektedir.


Bu koşullar altında verilen tutukluluk kararlarına ilişkin olarak, soruşturma makamlarının, tutukluluk kararlarında yer almayan güçlü göstergeleri daha sonra ayrıntılı olarak açıklaması ve değerlendirmesi makul görülmelidir.

...>>


Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Kadir Öztürk

+90 545 154 8040

Yeşilova Mah. Yeşilova Sok. No:33/1

Çarşamba / Samsun

TÜRKİYE

Adsız_tasarım__1___1_-removebg-preview.png
KÜÇÜK_LOGO-removebg-preview.png

 

Uluslararası alanda tecrübeli bir insan hakları hukukçusu olan Kadir Öztürk, baroya kayıtlı bir avukat değildir.

©2023 Kadir Öztürk

bottom of page