Yaptığım bir tespit üzerine bu yazıyı kaleme almaya karar verdim. Daha önceden yayımladığım liste çok rağbet gördü, ancak ilerleyen süreçte maalesef o liste başkalarının yanlış paylaşımları nedeniyle yanlış anlaşıldı ben de durumu düzeltmek için başka bir paylaşım yapmak zorunda kalmıştım. Aslında listeler yayımlayan biri olarak da akılda kalmak istemem, bu nedenle ‘Bu yazıyı yazayım mı yazmayayım mı?’ diye çok düşümdüm ama göz göre göre de HAK KAYBI YAŞANMASINI DA İSTEMEM.
Yazımın konusu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önündeki ‘Hükümlü ve tutukluların mektuplarının, hukuksuz bir şekilde herhangi bir yasa dayanağı olmaksızın taranarak Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP)’ne kaydedilmesi’ ile ilgili Hakkı DAĞLI (25820/18 ) v. Türkiye ve diğer 214 başvuru davası.
Söz konusu dava kapsamında 22 Haziran 2022 tarihinde AİHM, Türk Hükümeti’nden savunmasını istedi (karar için tıklayınız). Türk Hükümeti’nin ilk savunması 18/01/2023 tarihinde sunulmuş ve AİHM başvurucu ya da temsilcilerini 08/03/2023 tarihine kadar Hükümet’in savunmasına karşı cevapları ile adil tazmin taleplerini sunmaya davet etmiştir.
Başvurucuların adil tazmin taleplerine karşı da Türk Hükümeti en güncel gözlemleri 04/05/2023 günü başvurucu ya da temsilcilerine bildirilmiştir. Ancak davada toplamda 215 kişi bulunmasına rağmen Mahkeme yalnızca 93 başvuru için Hükümetten ikinci gözlemini sunmasını istemiş ve de Hükümet bu doğrultuda yalnızca 93 kişi için gözlemlerini sunmuştur.
Söz konusu dava kapsamında, depremden etkilenen tüm meslektaşlarım ile başvuruculara çeviri dahil her türlü desteği verebileceğimi ve tüm argümanlarımı paylaşabileceğimi duyurmuştum ve de pek çok hukukçu ile başvurucuya bu konuda yardımcı oldum.
Bunu övünmek için söylemiyorum, bu husus aşağıdaki tespitlerimde bana yardımcı oldu, ben de bu tespitlerimi paylaşmak zorunde hissettim.
Benim tüm başvurularım ve de yardımcı olduğum tüm başvurular kapsamında Hükümet ikinci gözlemini sundu,
215 kişilik listede yer alan ve bir temsilci ile takip edilen neredeyse tüm başvurular kapsamında da Hükümet ikinci gözlemini sundu,
215 kişilik listede yer alan ama 08/03/2023 tarihin sonra başvurucusu bana ulaşıp da 'kendi gözlemlerini sunulmadığı, sürenin kaçırıldığı' iddia olunan hiçbir başvuru kapsamında Hükümet ikinci gözlemini sunmadı.
Bu 3 tespit aklıma hemen şu soruyu getiriyor: Acaba 215 kişilik listede yer alan 122 kişi'nin (başvuruların %57’si: çok korkunç bir oran) başvurularından haberi mi yok, ya da bu kişiler Hükümet’in savunmasını sunduğundan ve 08/03/2023 tarihine kadar cevap verilmesi gerektiğinden haberi mi yok?
Baktım, bu 122 başvurunun hiçbiri henüz kayıttan düşürülmemiş. Yani bir umut var. Aşağıda AİHM’in yayımlamış olduğu 215 kişilik listeyi paylaşıyorum. Eğer söz konusu listede isminiz varsa Hükümet’in gözlemine karşı cevap verilip verilmediğini teyit ediniz. Eğer listede isminiz yoksa ancak bir tanıdığınız varsa ve o tanıdığınızın bir temsilcisi yoksa bu yazımdan o tanıdığınızı haberdar ediniz. Daha önce de söylediğim gibi ‘bir temsilci ile takip edilen neredeyse tüm başvurular kapsamında da Hükümet ikinci gözlemini sundu’ (Temsilcisi olanlarla iletişm kurmayı sağlıklı bulmuyorum, ama dilerse temsilcileri doğrudan benimle iletişime geçebilir).
Söz konusu listede yer alıp da henüz Hükümet’in gözlemine karşı cevap sunmayalar için örnek bir dilekçe hazırladım, bu listede yer alıp benimle iletişime geçenler ile bu dilekçemi paylaşacağım. Hatta Ücretsiz Faks Gönderme Hizmeti ile kendi adlarına, benimle herhangi bir resmi bağ olmaksızın faks çekebilirim.
Comments