Sözleşmeli öğretmen olarak görev yapan başvurucu, FETÖ/PDY'ye üye olma suçlamasıyla tutuklanmıştır. Başvurucu hakkında FETÖ/PDY'ye üye olma suçlamasıyla açılan davada hakkında mahkûmiyete hükmedilmiştir. Hakkındaki tutuklama kararı verilmesi üzerine başvurucu görevden uzaklaştırılmış ve ''Sözleşme dönemi içerisinde mazeretsiz ve kesintisiz üç gün veya toplam on gün süreyle görevine gelmediğinden'' sözleşmesi feshedilerek devlet memurluğunun sona erdirilmesine karar verilmiştir.
Van 2. İdare Mahkemesinde (Mahkeme) açılan davada Mahkeme, ‘tutukluluğunun bir mazeret olarak kabulünün gerektiğini’ vurgulayarak dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir. İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf talebi üzerine Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 1. İdari Dava Dairesi çok ilginç ve hukuksuz bir kararla kararını bozmuştur. Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçesi şu şekildedir:
"...Uyuşmazlık konusu olayda; davacı hakkında FETÖ/PDY Terör Örgütüne Üye Olma suçundan açılan davada Bitlis 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucu davacının mahkumiyetine karar verildiği, kararın istinaf aşamasında olduğu görülmektedir.
Bu durumda, dava dosyasında yer alan bilgi ve belgeler ile yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, terör örgütü üyeliğinden mahkumiyet kararı bulunan davacının durumunun Yönetmeliğin EK-6/f kapsamında kaldığı açık olup bu nedenle davacının sözleşmesinin feshedilmesine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır...."
Bu kararı hukuksuz olarak nitelendirmemizin iki önemli nedeni vardır. Birincisi şikâyet konusu işlem (memurluktan çıkarma) tesis edildiğinde başvurucu hakkında henüz mahkûmiyet kararı verilmemiş olmasıdır. Henüz meydana gelmemiş bir olay mevcut bir işlemin gerekçesi olmaz. İkinci husus ise söz konusu mahkûmiyet henüz kesinleşmediği halde masumiyet kararını ihlal eder şekilde bu mahkûmiyetin şikâyet konusu işleme gerekçe yapılmasıdır.
Bölge İdare Mahkemesinin kararı Danıştay tarafından kesin olarak onanmıştır. Bunun üzerine başvurucu masumiyet karinesi ilkesinin ihlal edildiğinden şikâyet ederek Anayasa Mah. nezdinde bireysel başvuru yapmıştır. Anayasa Mah., ‘Bölge İdare Mahkemesinin iptal davası yönünden davanın reddine gerekçe olarak gösterdiği Ağır Ceza Mahkemesi kararı, nihai bir karar olmayıp başvurucu hakkında yürütülen ceza davasının derdest olduğu, bir başka deyişle başvurucunun suçluluğu hükmen sabit olmadığı halde başvurucunun suçlu olduğu kabul edildiği (Osman Işın, B. No: 2020/27943, 14/9/2022§57)’ gerekçesiyle başvurucunun masumiyet karinesinin ihlal edildiğine karar vermiştir.
15 Temmuz 2022 verilerine göre FETÖ/PDY’ye irtibatı ya da iltisakı olduğu iddiasıyla 125 bin 678 memur kamudan ihraç edildi (Haber için tıklayınız). Anayasa Mah.’nin kararına konu memurluktan çıkarma işleminde başvurucu hakkında kesinleşmemiş de olsa bir mahkûmiyet kararı varken bu kişilerin ihraç edilme işlemi kesinleşmemiş dahi olsa hiçbir mahkûmiyet kararına dayanmamaktadır.
Kamu görevinden ihraç işlemine karşı idare mahkemelerine savunmasını sunan davalı idareler hep ‘davacının şu ya da bu mahkeme önünde devam eden yargılaması olduğunu’, ya da ‘hakkında şu (kesinleşmemiş) mahkûmiyet kararının bulunduğunu’ dile getirmekte, AYM kararına konu olaya benzer şekilde sonradan meydana gelen mahkumiyeti hep ihraç işlemine gerekçe göstermektedir. Şu ana kadarki uygulamalarında AYM, başvurucuların masumiyet karinesini görmezden gelerek benzer şikâyetler ile ilgili kabul edilemezlik kararı vermişti.
AYM’nin söz konusu kararı binlerce ihraç davası için de emsal teşkil etmektedir. Umarım, AYM geç de olsa bu sorunu bir çözüme kavuşturur. Çünkü bu sorunun uzamasının özellikle mağdur tarafa maddi, manevi, psikolojik, ailevi faturaları olduğu gibi ayrıca Devlet’e de ağır maddi faturası da olacaktır. Hukukun üstünlüğünün zedelenmesi sonucu hukuk devleti imajının ulusal ya da uluslararası arenada zarar görmesi ise zararın başka bir boyutu.
Allah’a emanet olun.
Anasaya Mah.’nin söz konusu (Osman Işın, B. No: 2020/27943, 14/9/2022) kararı için buraya tıklayınız.
Comments