top of page
cezaevi.jpg

SUÇ VE CEZALARIN KANUNİLİĞİ

BİLAL CELALETTİN ŞAŞMAZ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2019/20791)

Somut olayda ilk derece mahkemesi; örgütsel özellik taşıyıp taşımadığı değerlendirilmemiş olan sohbet toplantılarının ve buna ilişkin tanık ifadelerinin örgütle irtibatlı sendikaya üyelik ve içeriği belirlenememesi nedeniyle örgütsel olduğu ortaya konulamayan, imam seviyesinde oldukları iddiasıyla yargılanmakta olan kişilerle iletişime ilişkin HTS kayıtlarının -bir bütün olarak ele alındığında- başvurucunun bir terör örgütüne üye olma bilinciyle hareket ettiğini ortaya koymakta başarılı olamamıştır. FETÖ/PDY'nin yasal zeminde faaliyet gösteren bir sivil toplum örgütü, dinî bir cemaat olduğu zannı ile hareket ederek örgüte sempati duyduğu ve örgütle irtibat kurduğu anlaşılan başvurucunun mahkûmiyetinde delil olarak kullanılan fiillerinin kendisini cezai yönden sorumluluk altına sokacağını makul olarak öngördüğü gösterilememiştir. Sonuç olarak başvurucunun bu şekilde terör örgütüne üye olma suçundan mahkûm edilmesi anılan suçun başvurucunun aleyhine öngörülemez biçimde genişletici bir yoruma tabi tutulması ile mümkün olmuştur (§60). 

Emsal karar için tıklayınız.

anayasa-mahkemesi-1477530_2.jpg
37.png

B.S. BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2020/8344)

Başvuru, baro levhasına yazılma işlemine ilişkin iptal davasında masumiyet karinesinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir. Başvurucu, hâkim olarak görev yapmakta iken HSYK kararıyla FETÖ/PDY ile bağlantısı bulunduğu gerekçesiyle meslekten çıkarılmıştır. Başvurucu, baro levhasına avukat olarak yazılma talebiyle Gaziantep Barosuna (Baro) başvurmuştur. Başvurucunun talebi, Baro Yönetim Kurulu tarafından reddedilmiştir. İdari Yargı yollarını takip eden başvurucu Masumiyet Karinesi'nin ihlal edildiği şikayetiyle AYM'ye başvurmuştur. Başvurucunun şikayetini kabul eden AYM'nin gerekçesi şu şekildedir:


'Bireysel başvuruya konu olayda başvurucu hakkındaki ceza ve idari yargı süreçlerinin eş zamanlı olarak yürütüldüğü ancak baro levhasına yazılma talebinin reddedilmesi işlemine karşı açılan idari davanın ceza yargılamasında verilen karar henüz kesinleşmeden sonuçlandığı, bir başka ifadeyle başvurucunun suçluluğunun idari davada karar verildiği sırada hükmen sabit olmadığı görülmüştür. Bu itibarla somut olayda idari işlemin tesisi ve yargılaması sürecinde kamu makamlarının kararlarında belirttiği gerekçeler veya kullandığı dil nedeniyle henüz ceza mahkemesi tarafından kesinleşmiş bir ceza yargılaması sonucu suçlu bulunmamış olan başvurucunun masumiyetine gölge düşürülmesine sebebiyet verilip verilmediğinin ortaya konulması gerekmektedir.' (B.S., B. No: 2020/8344, 26/7/2022, §44) 

Emsal karar için tıklayınız.

Kadir Öztürk

+90 545 154 8040

Yeşilova Mah. Yeşilova Sok. No:33/1

Çarşamba / Samsun

TÜRKİYE

Adsız_tasarım__1___1_-removebg-preview.png
KÜÇÜK_LOGO-removebg-preview.png

 

Uluslararası alanda tecrübeli bir insan hakları hukukçusu olan Kadir Öztürk, baroya kayıtlı bir avukat değildir.

©2023 Kadir Öztürk

bottom of page