Özgürlük ve Güvenlik Hakkı'nın ihlaline yönelik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önünde yer alan davalar ile ilgili Hükümet'ten çok ilginç ve çok temelsiz bir savunma geldi. Aslına bakarsanız hükümet bu serzenişinde haklı ama bu hususun başvuruların kabul edilemez ilan edilmesini gerektireceğini düşünmüyorum, zaten Mahkeme'nin de şu ana kadarki uygulaması bu düşünce yönündedir. Yine de avukatlar ve de başvurucular hükümetin bu serzenişine kulak asmalılar çünkü iyi bir başvuru bunu gerektirir.
Hükümetin savunması aşağıdadır:
<< A.2. Bireysel Başvuru Hakkının Kötüye Kullanılması
241. Mahkeme İç Tüzüğünün 47 § 7. maddesine göre "Başvuran, adres değişikliğini ve başvurusunun incelenmesi hususunda olaylarla ilgili tüm değişiklikleri Mahkemeye bildirmelidir". Hükümet, başvuru sahiplerinin, başvurularını Mahkeme İç Tüzüğü‘nün 47 § 7. Maddesi uyarınca yaptıktan sonra, Mahkemeyi davanın esasını etkileyen önemli gelişmelerden haberdar etmediklerini gözlemlemektedir.
Bu bağlamda, başvuru sahipleri aşağıda belirtilen gelişmeleri Mahkemeye bildirmemiştir:
tutukluluğu sona eren,
ceza yargılaması sona eren,
CMK'nın 141. Maddesine dayanarak tazminat davası açan,
Anayasa Mahkemesine yeni bir bireysel başvuruda bulunan,
başvuranların şikâyetlerine ilişkin Anayasa Mahkemesi kararını bildirmeyen.
246. Bu bağlamda, Madde 35 § 3 (a) kapsamında “kötüye kullanma” kavramı, bir başvuru sahibinin Sözleşmede öngörüldüğü gibi bireysel başvuru hakkının amacına açıkça aykırı olan ve Mahkemenin düzgün çalışmasını veya henüz başvuru hakkının kötüye kullanılmasını teşkil etmeden önce işlemlerin düzgün bir şekilde yürütülmesini engelleyen herhangi bir davranışıdır.
Mahkemenin başvuru hakkının kötüye kullanıldığını tespit ettiği durumlar beş tipik kategoride toplanabilir: yanıltıcı bilgiler; saldırgan dil kullanımı, dostane çözüm işlemlerini gizli tutma yükümlülüğünün ihlali; açıkça rahatsız edici veya herhangi bir gerçek amaçtan yoksun başvuru; ve ayrıntılı olarak listelenemeyen diğer tüm davalar (bkz. S.A.S./Fransa [GC], no. 43835/11, § 67, 1 Temmuz 2014).
247. Mahkeme huzurunda şikâyette bulunan tüm başvuranların tutuklulukları, tahliye kararları veya mahkûmiyet kararları ile sona ermiştir. Bununla birlikte, Mahkeme, başvuru sahiplerinin Mahkemeyi tutukluluklarının en son durumu hakkında bilgilendirip bilgilendirmediğine dair herhangi bir bilgi veya belge paylaşmamıştır.
248. Mahkeme tarafından belirlenen yukarıda belirtilen ilkeler ışığında ve Mahkeme tarafından ele alınan bilgi ve belgelere göre, Hükümet, başvuru sahiplerinin tamamının, Mahkeme İç Tüzüğünün 47 § 7. Kuralına aykırı olarak başvurularını yaptıktan sonra meydana gelen mevcut gelişmeler hakkında Mahkemeyi bilgilendirmediğini belirtmektedir.
249. Bu nedenle Hükümet, tüm başvurucuların davanın özünü oluşturan ve başvuru tarihlerinden sonra meydana gelen önemli gelişmeler olduğu aşikâr olan yukarıda belirtilen gelişmeler hakkında Mahkemeyi bilgilendirmedikleri gerekçesiyle, başvuru hakkının kötüye kullanılması kapsamında başvuruların kabul edilemez ilan edilmesi gerektiği kanaatindedir. >>
Comments