DİKKAT: BU YAZI İLK BAŞVURU ESNASINDA TAZMİNAT TALEBİ İLE İLGİLİ DEĞİLDİR, BİR BAŞVURU HAKKINDA HÜKÜMET’İN GÖZLEMİNİN SUNULMASINA KARŞI TALEP EDİLECEK TAZMİNATLAR İLE İLGİLİDİR
Bu yazı dizimde sizlerle AİHM önünde tazminat talep ederken dikkat edilmesi gereken hususları paylaşıyorum.
Yazı: Genel olarak AİHM önünde tazminat (yazı için tıklayınız)
Yazı: Özgürlüğünden mahrum bırakıldığı esnada #işsiz olanların Mahkeme’de gelir kayıplarını nasıl iddia edebileceği (yazı için tıklayınız).
Yazı: Yılların geçmesi ve #enflasyon karşısında değer kaybeden Türk lirası göz önünde bulundurularak #Mahkeme’de gelir kaybının gerçek değerinin nasıl iddia edilebileceği (yazı için tıklayınız).
Yazı: Ailesinin başvurucuyu ziyaret için katlanmak zorunda kaldığı yol #masrafları (yazı için tıklayınız).
Yazı: Cezaevinde başvurucunun yaptığı #harcamalar (yazı için tıklayınız).
Yazı: Manevi Tazminat konusu (yazı için tıklayınız).
Bu yazımda ise hak ihlali sonucu özgürlüğünden mahrum bırakılan başvurucunun hangi masraflarını talep edebileceğine değineceğim. Mahkeme, başvuranın ihlalin meydana gelmesini önlemek veya meydana gelmiş ihlalin giderilmesini sağlamak için önce iç hukukta ve sonra da Mahkeme önündeki yargılama sırasında yaptığı masraf ve giderlerin başvurana geri ödenmesine karar verebilir. Bu masraf ve giderler, sıradan avukatlık ücretlerini, mahkeme harçlarını ve benzerlerini kapsar.
Mahkeme tespit edilen ihlallerle bağlantılı olduğu sürece, masraf ve gider taleplerini kabul edecektir, ihlalin tespitiyle ilgili olmayan ya da kabul edilemez bulunan şikâyetlere ilişkin talepleri ise reddeder. Masraf ve giderler, gerçekten yapılmış olmalıdır. Diğer deyişle başvuran, yasal bir yükümlülük veya sözleşmeye dayanan bir yükümlülük uyarınca bunları ödemiş veya ödeme taahhüdünde bulunmuş olmalıdır. İç hukuk mercileri ya da Avrupa Konseyi tarafından adli yardım olarak ödenmiş ya da ödenmesi gereken her miktar, masraf ve giderler bağlamında hükmedilen miktardan düşülecektir.
Masraf ve giderler, gerekli olduğu için yapılmış olmalıdır, yani başvuranın bu harcamaları ihlali engellemek ya da telafi ettirmek için yapmış olması gerekir. Masraf ve giderler, miktar bakımından makul olmalıdırlar. Mahkeme, bunların aşırı olduğunu tespit etmesi halinde, kendi değerlendirmesine göre makul gördüğü bir miktara hükmeder. Mahkeme, ayrıntılı fatura ve makbuz şeklinde kanıtlayıcı belge istemektedir. Bu belgeler, Mahkeme’nin yukarıdaki koşullara ne dereceye kadar uyulduğunu belirlemesine olanak verecek şekilde yeterince ayrıntılı olmalıdır.
Mahkeme’den masraf başlığı altında, ‘Avukatlık Ücretini’, ‘Posta Masraflarını’, ‘Mahkeme Harçlarını’, ‘Bilirkişi/Uzman Masraflarını’, ‘Çeviri Masraflarını’ talep edebilirsiniz. Bu masraflar ile ilgili mutlaka fatura sunmanız gerekir eğer varsa mutlaka ödeme belgesi/makbuz/alındı belgesini de sunun. Çünkü Hükümet ‘ortada bir fatura olsa da bu faturanın ödendiğine dair bir belge sunulmadığı gerekçesiyle itiraz etmektedir.’. Ne var ki ‘Fatura’ ödeme taahhüdü yerine geçtiği için ödeme dekontuna gerek kalmaksızın İç Tüzüğe gayet uygundur. Ancak Mahkeme bir kararında başvurucunun özgürlük ve güvenlik hakkı ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdiği ve cezaevinde hükümlü kalması nedeniyle başvurucuya ‘İaşe Bedeli’ adı altında borç çıkarıldığı ve başvurucu bu borcu Mahkeme’ye sunduğu halde ‘ödeme emrini ve kalemini ödediğini gösteren herhangi bir belge sunmaması nedeniyle’ başvurucunun bu talebini reddetmiştir (Kararın ilgili kısmını aşağıda bulabilirsiniz).
YEĞER v. Türkiye (B. No. 4099/12, 7 Haziran 2022) kararının ilgili kısmı aşağıdaki gibidir:
51. Başvuran ... gıyabında verilen mahkûmiyet kararı sebebiyle cezasının ceza infaz kurumunda infaz edildiğini ileri sürerek maddi tazminat olarak 1.430 Euro (EUR) talep etmiştir….Başvuran, maddi tazminata ilişkin iddialarını desteklemek amacıyla, (i) Silivri Cumhuriyet Savcılığı'na gönderdiği ve cevap alamadığı, cezaevinde bulunduğu süre boyunca kendisine gönderilen ve 1.330 Euro tutarında olduğunu iddia ettiği para miktarını ayrıntılarıyla anlatan bir belgenin verilmesini talep ettiği bir mektubu (Başvurucu tahliye olduktan sonra talep etmesine rağmen cezaevi para hesap hareketleri kendisine verilmemiştir)….sunmuştur.
53. Mahkeme, başvuranın hapis cezasını çekerken yaptığı iddia edilen harcamalara ilişkin belgeye dayalı kanıt elde etmenin tek yolunun Silivri Cumhuriyet Savcısı’na başvurmak olduğuna ikna olmadığından, başvuranın yukarıdaki (i) bendi kapsamındaki maddi tazminat talebini reddetmiştir. Her halükârda, başvuranın cezaevindeki harcamalarının ayrıntılarını açıklamaması, Mahkeme’nin bu harcamaların yalnızca cezaevinde bulunmasının bir sonucu olup olmayacağını değerlendirmesini engellemektedir.
‘Ödeme emri’ bir ödeme taahhüdü yerine geçmez ama fatura da başvurucunun o ödemeyi yaptığı anlamına gelmez. İç Tüzüğe göre zorunlu olmasa da eğer varsa siz yine de ödeme dekontlarını Mahkeme’ye sunun. Yaptığınız tüm masrafları açıklamalı bir tablo halinde Mahkeme’ye sunmanız gerekir. Hazırlanan bu tablonun bir örneğini aşağıda bulabilirsiniz. Ayrıca bu ya görselleri de aşağıda bulabilirsiniz.
Comments